Öncelikle kötü gidiş nedeniyle canları sıkılan Trabzonsporlu taraftarlara seslenmek istiyorum. Yöneticilerinizin ve teknik direktörünüzün sözlerine güvenin. Her şey zamanla düzelecek. Lütfen sakin olun. Bu takım kesinlikle düşmez.

***

Bir kere Milne’yi göndermek gibi bir fikri olanlar kesinlikle düşüncelerini değiştirmeye çalışsınlar. İki yıldır göndere göndere getirecek hoca kalmadı zira. Ayrıca, içinde bulunduğumuz galakside bu kadroyu şampiyon yapabilecek bir teknik direktör yaşadığına asla inanmıyorum. Bilen varsa söylesin.

***

Milne’nin elbette hataları, eksikleri vardır. Otuz beş yaşındaki Recep’e kamyon dolusu para ödetmesi, genç yetenekleri sağa sola kiraya göndermesi, en azından iyi bir yedek olan İskender’i sattırması elbette yanlıştır. Ancak bu gelişmelere destek veren yönetim de en az Milne kadar hatalıdır. Ey Gordon’u göndermek isteyenler ! Teknik ekipten önce gitmesi gereken başka bir kurul yok mu sizce ?

***

Eleştirilere canı sıkılan ve “Kapı arkasında konuşmayın, alternatifiniz varsa söyleyin” diyen yönetim kurulumuz eski yöneticilerin görüşlerine değer vermeye başladı birden. Onların yapacağı toplantıdan ne gibi bir sonuç çıkar bilmem ama ben bu alternatif köşede fikrimi belirtmekten mutluluk duyarım.

***

Trabzonspor’un halen içinde bulunduğu durumun alternatifi samimiyettir. Ciddiyettir, tevazudur, sempatidir, fedakarca çalışmaktır. Trabzonspor’un yönetim kurulu toplantılarının Trabzon’da yapılmasıdır. Kararların hep birlikte alınmasıdır. Oyuncuların, teknik adamların başarısız sonuçlar ertesinde kızgın taraftar kitlelerine hedef gösterilmemesidir. Bugünün alternatifi, dünün ve yarının akılcı bir sentezidir. Trabzonspor’un Trabzonspor gibi olmasıdır…

***

Yok, eğer bu alternatifler size ağır geliyorsa bir de şuna bakın o zaman. Trabzonspor’u anonim şirket haline getirelim. Nasılsa Avrupa yok, lig yok. Hiç olmazsa şirketler arası halı saha turnuvasına katılıp bir kupa sahibi oluruz. Nasıl fikir ama ?..

***

Sezonun ilginç bir tablosunu Avni Aker’i dolduran taraftarlar oluşturuyor. Eskiden maçlara gelmeye üşenen, geldiklerinde ise sadece oyunculara hakaret etmekle uğraşan bazı seyirciler takımın vasat gidişatına rağmen tribünleri dolduruyorlar. Hamdi, Soner, Lemi, Hami, Tolunay, İskender gitti, onlar geldi. Yani yorgan gitti kavga bitti. Lakin bu arada Trabzonspor da bitti !..

***

Şaka bir yana, Trabzonspor’un içinde bulunduğu durum ziyadesiyle vahim. Bu kulübü, yaşadığı şokun geri dönülmez evresine girmeden kurtarmak lazım. Olur ya, iki yıl önceki gibi, gökten biri inip kurtarsın diye düşünenler vardır. Başta onlara olmak üzere herkese sesleniyorum. Trabzonspor’u sadece ve sadece bizler kurtarabiliriz. Önce sabrederek ; ama bekleyerek değil. Sabrederken düşünerek, programlayarak, çalışarak, üreterek. Trabzonspor’u bizler, kendimiz kurtaracağız. Efsaneyi biz yarattık, biz yaşatacağız…