Ameliyat Masası

Fenerbahçe Haftanız Kutlu Olsun

Önceki yıl Fener’di, şimdi de Fener. Çarşamba Fener’di, pazara Fener. Kupada Fener’di, ligde de Fener… Abdullah’ın, Van’da gördüğü kırmızı kart ile resmen başlattığı “Fenerbahçe Haftası” hepinize kutlu olsun!..

***

Şunu unutmayalım ki, Fener ile bir ölüm-kalım maçı oynamayacağız. Onlarla ilk hayati maçımızı Hüseyin’in golüyle kazanarak ilk şampiyonluğumuza ulaşmıştık. İki yıl önceki son -ve ne yazık ki, gerçek- ölüm-kalım maçında ise, top onları seçti, şampiyonluk uçtu. Şimdi… Bu pazar oynanacak maçı alsak bile şampiyon olmamıza yetmez, alamasak da işimiz bitmez. Bu yüzden… İyisi mi, fazla takmayalım.

***

Hani, biz neşeli bir “don” muhabbeti yaptık ya. Fenerli dostlarımız bizi kıskanmışlar ve misilleme olarak “mayo” olayına girmişler. Geçen pazar TGRT’de seyrettim; Zeki TrikoBey, Ömer Çavuşoğlu’nun listesinde yer alacakmış. “Fenerbahçe’yi yönetmek benim mayo fabrikamı yönetmekten daha zor değil” diyor garibim. O kadar iyimser ki, bu yılki mayo manken olarak Polyanna’yı seçerse şaşırmam valla!..

***

Bir inci de, başkan adayı Çavuşoğlu’dan: “Başkan olursam, Ronaldo’yu alacağım.” Ömer Bey’in düşüncesi güzel, lakin adaylık başvurusu hayli erken. O biraz daha beklesin, Ronaldo da otuzbeşi devirsin hele!..

***

Haftanın kitabı, Hürriyet gazetesi Japonya temsilci Erdal Güven’den: “Maymun da ağaçtan düşer.” Güven, basınımızdaki öncüleri Bekir Coşkun, Selahattin Duman ve Serdar Turgut olan tatlı bir mizah anlayışının temsilcilerinden. Kolay okunan ve insanda sürekli bir tebessüme neden olan bu kitaptan, pazar günü için çıkaracağımız ders ise şu: “Fener de liderlikten düşer!..”

***

Haftanın yegane Fenersiz muhabbeti, yine yabancı oyuncu konusunda. Tüccar Başkan Sefa Sirmen, NTV’nin 90 Dakika’sında buyurdu ki : “Yabancı sınırlaması kalksın. Rekabet artsın”. Benim de gönlüm sınırsız yabancıdan yana. Ancak sebebim farklı. Ben açıkçası, “rakamsız yabancı” istiyorum. İşin içine kesin bir rakam girince, o sayıda yabancı almak şart gibi geliyor hepimize. Oysa sınırlama olmasa, iki yabancıyı bile çok bulacağız belki de…

***

Ve, futbolcu kardeşlerimize bazı maç sonrası önerileri… Puan kaybetmemiz halinde rakip takımın hiçbir ferdinin elini sıkmayın (Trilyonda bir Hepatit B bulaşma riski). Ayrıca, kazanmamız halinde bile rakip takım oyuncuları ile forma değiştirmeyin (Hepatit B, terle de bulaşabiliyormuş. Dahası, gelecek sezon o formayı giymek istediğiniz anlamı çıkarılabilirmiş )!..