Başkan Maşkan Olamazsınız
Siz bakmayın Türkiye genelindeki ya da Trabzonspor özelindeki toplumsal iletişimsizliğe, kavgaya, küfüre… Aslında bireylerin bir arada ve adam gibi yaşayabilmelerinin koşulları hiç de ağır değil. Sadece, ilkeli ve tutarlı olacaksınız; doğruluktan ve dürüstlükten şaşmayacaksınız. Paranın, gücün ve makamın esiri olmayacaksınız. Zamanı geldiğinde elinizdekileri başkalarına devredip tertemiz mazinizle başbaşa kalabileceksiniz.
Aksi taktirde, geçmiş dönemlerde ya da halen ara sıra doğru ve başarılı işler yapmış olmanız sizi toplumun gözünde yüce bir mevkide tutmaya yetmez. Basın toplantılarında, televizyon kanallarında sesinizi yükseltmeniz, esip gürlemeniz işe yaramaz. Bir zamanlar yanından ayrılmayıp kahvaltıda birlikte günlük “tatil köyü yumurtası” yediğiniz başkanınıza sonradan suçlamalar yöneltmeniz sizi haklı çıkarmaz. Hatta karşınızdaki insan gerçekten haksız ve hatalı olsa bile.
Sevgili Trabzonsporlular ! Trabzonspor’un en önemli sorunlarından biri, ucundan kenarından bir şekilde bu camiaya bulaşmış her vatandaşın bu kulüpten nasiplenme arzusu ve daha da ötesinde ısrarıdır. Durum, eski teknik adam için de, eski futbolcu için de ve dahi eski veya mevcut yöneticiler için de böyledir. Bu saydığım gruplardan her dönemde belli isimler atak yaparak öne çıkarlar, diğerleri biraz geri plana düşerler. Haliyle geride kalan çıkar konuşur, görevde olan yer içer.
Olayın özü budur ve yıllardır süregelmektedir. Özkan Sümer hocanın son çıkışını da bu çerçeve dışında düşünebilmek, ne yazık ki, pek mümkün gözükmemektedir. Sümer’in bir karşı hareketin lideri ve hatta başkan adayı olacağı şeklindeki açıklaması da yine bu nedenle havada kalmaktadır. Örneğin, bendeniz Yılmaz başkanlığındaki son yönetimlerin Trabzonspor’a büyük zararlar verdiğini düşünen bir kişiyim. Benim gibi düşünen binlerce Trabzonsporlu olduğunu da biliyorum. Peki benim gibiler Trabzonspor’un çağdaş bir kurum olması ve eski saygınlığına ulaşması için Özkan Sümer gibi bir isimle yola çıkarlar mı ? Elbette hayır ! Zira Yılmaz’ın yanlışı Sümer’in doğrusu etmez. Hele Yılmaz’ın yanlışlarına Sümer’in ciddi katkıları olmuşsa.
İşte bunun için diyorum ki, Trabzonspor ne mevcutlarla, ne de çoğu eskilerle düze çıkabilir. Trabzonspor’a yıpranmamış, kişisel çıkar için kulübünü kullanmamış, kendi içinde ve toplum önünde çelişkiye düşmemiş isimlerden ve yüzlerden fayda vardır. Trabzonspor’un yeni bir çıkış yakalaması, camianın bilgiye, görgüye, ilkeye, sisteme, yaratıcılığa ve bunların yanında “sabır”a vereceği değere bağlıdır.
Bir kez daha tekrarlıyorum. Olay açıktır. Trabzonspor’un maaşlı memuru iken sesinizi kesip işten el çektirilince feryat etmeye başlıyorsanız Trabzonspor’a başkan maşkan olamazsınız. Trabzonspor yöneticiliğini kişisel çıkar için silah olarak kullanma hayali kuruyorsanız Trabzonspor’a başkan olamazsınız. Çuval yükü paranız varken doğru dürüst Türkçe’niz yoksa Trabzonspor’a başkan olamazsınız. Gündemde kalayım, gazeteye televizyona çıkayım diye olur olmaz beyanlarda bulunuyorsanız, ikide bir “Zihni Sinir” projeleri ile ortaya fırlıyorsanız Trabzonspor’a başkan olamazsınız. Ne başkanı efendiler, aday bile olamazsınız ! Zaten, otuz üç yıllık Trabzonsporumuzun ömründe gördüğü en başarısız başkanın halen koltuğunda oturuyor olmasının sırrı da budur.