Ameliyat Masası

Savunma Taş Gibi, Sorun Müdafaada

Lamı cimi yok, bu Dardanel’in küme düşmesi artık farz oldu. Lige ilk çıktıklarında Fenerbahçe’nin velayeti altındaydılar, sonradan büyük ölçüde kurtuldular. Tam adamları içime sindirmekteydim ki şimdi de küfür huyları çıktı ortaya. Bizim maçta her türlü hakareti sahaya döktüler tribünlerden. Üç ayrı dilde küfür ettiler yine de sakinleşemediler. Velhasıl, bir zamanların Vanspor’unun yerini aldılar. Sonları da Vanspor gibi olacak galiba….

***

Hayat işte, sürprizlerle dolu. Hatta dolmuş da taşıyor bile. Tam “Trabzonspor bu sezon çok az gol yer” diyen yazar abim haklı çıktı, biz ise mahçup olduk, diye düşünürken kalemizde eşek yüküyle gol görmeye başladık. Aslında yapay olan az gol yememizdi zaten. Hadi şöyle bir bakalım…

***

İstanbul maçında gol yemememiz mucizeydi, Gençlerbirliği kendi evinde pozisyon bulmakta zorlanan bir takımdı, Adana ve Karabük ise hücum gücünden yoksun iki ekipti. Sonra “G”liler geldiler, iki maçta sekiz gol attılar. On iki haftada sadece iki gol atabilen Dardanel bile on iki dakikada iki gol gönderdi ağlarımıza.

***

O zaman Rada’nın gönderilmesini, savunmada sorun olmayışı ile izah etmek mümkün değil. İşin doğrusu, orta sahaya bir yabancı almak zorunluluktu, bu şart yerine getirildi. Yoksa savunmada taşlar yerine oturmuş falan değil. Kolay kolay da oturacak gibi görünmüyor.

***

Şimdi, gol yeme sorununa başka bir açıdan bakalım. Hepimiz biliyoruz ki, Trabzonspor istese hiç gol yemez. Ancak ortada bir de “izlenme oranı” meselesi var. Bazıları farketmese de Trabzonspor, lig, kupa ve reyting olmak üzere üç ayrı cephede mücadele veriyor. Bunu ben değil, teknik direktör Milne söylüyor. Seyirci çekmek istiyorsanız ilginç şeyler yapmak, komik goller yemek zorundasınız. Şu futbol zor zenaat, Allah futbolculara kolaylık versin.

***

 

Söz Gordon’a dokunmuşken İngiliz’in bir huyundan tekrar bahsetmek isterim. Mister Milne nedense oyuncu değişikliğini pek sevmiyor. Bırakın oyuna müdahale etmesini, uzatma dakikalarını tüketmek için bile değişiklik yapmayı düşünmüyor. Gordon, Türkiye’de uzun yıllar çalışmış olsa da ben kendisine bir hatırlatmada bulunmak isterim. Lig sonunda puan ve averaj eşitliği olması halinde yapılmış oyuncu değişikliklerine bakılmayacak. Çekinmeden oyuncu değiştirebilirsiniz. Biz arkanızdayız…

***

Uzatma dakikaları son zamanlarda ciddi ciddi sorun olmaya başladı. Hakemler parmaklarıyla açık açık bildirdikleri uzatma sürelerine bir türlü uymuyorlar, uzatmayı uzatıyorlar. Oysa maçın skoruna göre saniyelerin bile önemi oluyor. Hakem beyler, lütfen aklınızı başınıza, saatinizi gözünüze getiriniz. Kendi başınıza iş açmayınız….

***

Recep kardeşimiz ilk geldiğinde sağ kanatta görevlendirilmişti. Ben ise Recep’in ancak stoper oynayabileceğini düşünüyordum. Recep’in orta yapma özelliğinin olmaması bu düşüncemin başlıca nedenlerindendi. Kısa süre sonra Recep stopere çekildi ve yararlılığı nisbeten arttı. Gelin görün ki, Recep durumu tam anlayamadı. Stoperden çıkıp çıkıp şişirme orta yapmaya başladı. Şüphesiz Recep’in orta yapamayacağı bir mevki var, lakin bizim de Recep’e ihtiyacımız var…

***

Yeni transfer Kalitwintsev’i herkes gibi ben de çok merak ediyorum. Adam gelir gelmez basın mensuplarına seslenerek “Beni eleştiremeyeceksiniz” demiş. Bak güzel kardeşim, sen bizi daha bilmiyorsun. İstersen kainatın en kalite topçusu ol, biz yine de seni eleştirecek bir şey buluruz. Özellikle birkaç yazarı yakından takip etmeye çalış, kendini tanıyamayacağına bahse girerim…