Bizim yabancılar henüz ısınma devresindeymiş. Orası tamam efendim. Sorun, onların alışma döneminin bizim bıkma dönemimize denk gelmesi !..

***

Şota gibi insanüstü bir yaratığa yüz vermeyen Yılmaz Vural, yeni transfer Vugrinec’e övgüler yağdırıyor. Şota, taktiği olmayan bir takımı galip getirebilecek bir yetenekti. Peki Yılmaz Hoca’nın, golcüsü olmayan bir takımı zafere ulaştıracak taktikleri var mı acaba ?..

***

Futbolcular, yöneticilerin kampı yarıda keserek geri dönme kararına itiraz eden Yılmaz Hoca’yı uçağa binmesi için zor ikna edebilmişler. Aman Hocam, şansınızı bu kadar zorlamayın . Bizim yöneticilerin işi belli olmaz, bir dahaki sefere uçak sizsiz kalkabilir !..

***

Bence Almanya kampı çok başarılı geçmiştir. Bir kere, organizatörler kafilemizi Almanya yerine İsviçre’nin Alp Dağları’nda bırakıp kaçmamışlardır. Kamp süresince hiçbir elemanımız kaybolmamış, kimsenin cüzdanı çalınmamıştır. Üstelik, ekibimiz kaç kişi gittiyse o kadar dönebilmiştir. Daha ne olsun kardeşim, Allah’tan belânızı mı istiyorsunuz ?..

***

Kore’de oynanan bir maçta attıkları haksız golü içlerine sindiremeyen oyuncular, rakiplerinin beraberlik golünü atabilmesi için uzun süre topa ayaklarını değmediler. Ancak, rakip takım son dakikalara kadar gol atmayı başaramadı. Şüphesiz çok güzel şey nezaket, lâkin futbolda aslolan kabiliyet …

***

Düsseldorf maçının ikinci yarısında Ünal’ı sağ kanatta savunma ağırlıklı oynatan hocamız maçtan sonra “ O’nu sağ kulvarda harcamak gereksiz ve çok yanlış olur “ dedi. İlahi hocam ! Denemeye ne gerek var, bu konuyu beş yaşındaki bir taraftara sorsanız size doğru cevabı verirdi…

***

Takımlarımızın Almanya’daki hazırlık maçları bir garip geçti. Hakem bulunamadı, saha beğenilmedi, taraftar olayı abarttı, futbolcu rakibinin boğazına sarıldı. Bir de spikerler vardı tabii. Yabancı takımlar ile oynadığımız maçları vatan-millet meselesine dönüştürdüler. Velhasıl, hazırlık maçlarına henüz hazır değiliz galiba !..

***

Akdenizli bir dostum hayretle sordu : “ Nasıl bu kadar çok Karadeniz fıkrası üretebiliyorsunuz ? “ diye. “ Çok kolay “ dedim, “ Gelecek yaz yapacağımız kamp için bu senekini organize eden şirket ve kişilerle anlaşma yaparız “. Olur size fıkranın en âlâsı …19 Temmuz 1997