Trabzon’dan Gaste Gelmiş
Bir Trabzonlu, Trabzon dışında yaşamaya başladığında ya da yaşamak zorunda kaldığında iki şeyin değerini çok iyi anlar: Trabzonspor ve Trabzon gazeteleri.
İki şey dediğimize bakmayın, aslında bu ikisi uzun zamandır tek maddeden ibarettir. Herkesin bildiği ve kabul ettiği gibi ve de Trabzon’daki birçok konuda olduğu gibi yerel medya alanında da Trabzonspor’un yeri, katkısı emsalsizdir, vazgeçilmezdir. Ancak burada çok önemli bir noktayı açıklığa kavuşturmamak büyük hata olur ki, Trabzon kenti, yerel gazetecilik alanında ülkenin öncülerinden biri olmuştur ve geçen yüzyılın ilk yıllarından itibaren bu kentte çok sayıda gazete ve dergi yayınlanmıştır. Sadece Trabzonspor’un günümüzdeki veya son otuz yıldaki lokomotif görevine bakarak bu gerçeği bir kez daha hatırlatmamak, tarihsel süreçte binbir güçlükle çıkarılan ve Trabzon’un kültürüne büyük katkı sağlayan o gazete ve dergilerin kurucularına ve çalışanlarına haksızlık ve saygısızlık olur.
***
İlkmektep çıkışı elimizde kendimize göre ağır çantalarla Gazipaşa yokuşundan ağır aksak çıkarken, o zamanki tanımıyla “mahalli” gazete basan bir matbaanın önünde verdiğim molalarda tanıştım ben yerel basınla. O dönem, birçok vatandaşın, özellikle de okuma yazma yetisini yeni kazanmış benim gibi çocukların kalbindeki Trabzonspor sevgisini canlı tutan, daha da büyüten varlıklardı, matbaaların camlarını kaplayan günlük nüshalar. Zamanın dört sayfalık gazeteleri, önlü arkalı asılırdı koca koca camlara. Aralarından ışık sızar, kapıdan matbaanın sesi gelir, mürekkebin kokusu yayılırdı dışarıya. Bir kere sevdi miydi bir okul çocuğu o tabloyu, bir daha uzak kalamayacak demekti artık bu maceradan, bu mecradan.
O zamanın Türkçe’si, kelimeleri, cümleleri gibi, sayfa düzeni ve fotoğrafları da bugünden epeyce farklıydı. Genelde aynı futbolcu ve takım fotoğrafları olurdu spor sayfalarında. Elde fazla görsel malzeme yoktu, teknik imkansızlıklar nedeniyle. Zaten fotoğraf değil, resim derdik o zaman onlara. Kolunu gövdesinin önünde kavuşturmuş futbolcu resimleri. Ya da Ali Kemal’inkiler gibi iki eli belinde hafif kasıntı pozlar olurdu sıkça.
O zamana yetişenler bilirler, gazeteler, tek tek harf temelinde dizilen klişeler ile basılırdı büyük zahmetle. Sözünü ettiğimiz fotoğrafların ise Trabzon’da hazırlanması olanak dışıydı. Çekilen filmlerin İstanbul’a gönderilip orada kalıp haline getirildiğini anlatırdı matbaacı abilerimiz, amcalarımız. Resim kalitesi bayağı düşüktü ama gördüklerimiz öyle güzeldi ki…
***
Trabzonspor-Trabzon yerel basını ilişkisinin başlangıç noktası değil ama zıplama tahtası Karadeniz gazetesidir. Dönemin kulüp başkanı Şamil Ekinci’nin kurduğu ve yönetici arkadaşı Utku Bozoğlu’nun çabasını da yanına aldığı bu gazete kısa süre içinde bir Trabzon klasiği haline gelmiştir. Kendi kalitesinde baskı yapabilen ve gazeteci kadrosu kurabilen başka gazete olmadığı için uzun bir süre Trabzon’u ve Trabzonspor’u tek başına anlatan Karadeniz, bir döneme damgasını vuran Kuzey Haber gazetesi ile yol arkadaşlığı sonrasında, bugün iki yeni refiki ile rekabet ederek sürdürüyor yayın hayatını.
Trabzonspor’u Karadeniz’den okuyabilmek büyük şans kabul ediliyordu Trabzonsporlular tarafından. İstanbul yerleşimli büyük gazetelerin bölge baskılarında da Trabzonspor’u geniş olarak bulmak mümkündü; ama Karadeniz gazetesi doğrudan Trabzonspor demekti. Takımın durumu, antrenman bilgileri, yönetimden sızanlar, olayların perde arkaları hep Karadeniz’deydi. Trabzonspor’un her dakikasını takip eden yerel yazarların geniş yazılarını okumak ayrı bir lükstü.
Bu satırların yazarı da gerçek anlamda Trabzonspor yazarlığına Karadeniz gazetesinde başladı çokları gibi. Gazetenin sahibi hâlâ Şamil Ekinci idi o zaman. İlk yazımın çıkacağı zaman yaşadığım heyecan öyle tarifsizdi ki. Kolay değil… Trabzon dışında yaşamama rağmen abone olarak üç gün kadar gecikmeli de olsa takip ettiğim, posta kutusunda bulduğumda mürekkebini, kağıdını koklayıp sarıp sarmaladığım, her satırını okuduktan sonra bile kıyıp da atamadığım, nice sayısını, sayfasını, yazısını kesip sakladığım gazetede benim yazım, benim adım, benim fotoğrafım yer alacaktı artık. “… Masal bu ya, şimdi de Karadeniz’de yazmaya başladım. Ne mutlu bana…” demiştim “Nerden çıktı bu köşe?” başlıklı ilk yazımda.
***
Bir süre sonra el değiştirdi Karadeniz ve nihayet Trabzonspor’un önemli ismi Mehmet Ali Yılmaz’ın oldu. Yılmaz, daha önce yaygın medya patronluğu da yapmış deneyimli bir isimdi. Gazeteye müdahale etmeyi seven bir yapısı yoktu bilindiği kadarıyla. Ancak çalışanlar, her gazetede olduğu gibi kendilerini bazı şeylere mecbur hissettiler sanki kısa zamanda. Bu durum, Trabzonspor yönetiminde yaşanan köklü değişiklikle birleşince Trabzon yerel basınının unutulmaz dönemlerinden biri yaşandı belli bir süre için. Halka mal olmuş köklü Karadeniz gazetesi, Trabzonspor’un yeni yönetimini hırpalayacağım diye Trabzonspor’u hedef alır oldu ne yazık ki.
Bu dönemde kentin diğer önemli gazetesi Günebakış’tı. Ben de bir süreden beri bu gazetede yazıyordum. O kritik dönemde, Karadeniz ile Günebakış arasında Trabzonspor’a karşı çok belirgin bir bakış farkı olmasının da etkisiyle çiçeği burnunda Günebakış’ın kabul görmesi hızlı oldu. Ancak Karadeniz gazetesi o zamana kadar elde ettiği potansiyeli önemli ölçüde korumayı başardı yine de.
Bir süre sonra Karadeniz gazetesinde kadro revizyonu yaşandı. Mehmet Ali Yılmaz’a vefa göstermek adına Trabzonspor yönetimini uzun süre çok sert biçimde eleştiren bazı üst düzey yönetici ve yazarların gazete ile ilişiği kesildi. Bu sürpriz gelişmenin mağdurları Haber Karadeniz adıyla yeni bir gazete yarattılar. Bu kez Trabzonspor’a ve mevcut yönetime daha ılımlı, bir başka deyişle daha “objektif” yaklaşır oldular. Sonuçta, her üç gazetenin çok sayıda futbol yazarı ile Trabzonspor’u izlemesi görülmemiş bir zenginlik yarattı. Bunlara, 2003-2004 futbol sezonu başlarken bir de günlük spor gazetesi eklenmesiyle yerel basın alanında eşine pek rastlanmayan bir dönem başladı Trabzonlular ve Trabzonsporlular için.
***
İzmir özellikle “Yeni Asır” deneyimiyle, Bursa da imrenilecek görsel kalitedeki yerel gazeteleri ile yerel basında önemli kentlerdir bu ülkede. Lakin onlardan nüfus ve sanayi olarak çok daha geride kalmış bir kent olan Trabzon’daki bu gazetecilik potansiyeli gerçekten çok ilginçtir ve doğrudan Trabzonspor ile bağlantılıdır. Trabzon yerel gazeteleri, basıldıkları kent dışında en çok aboneye sahip temsilcileridir herhalde yerel basının. Futbol dünyamızı ve takımlarını bir çeşit İstanbul yerel basını olan yaygın gazetelerden izlemek zorunda kalan ya da yeterince izleyemeyen gurbetçi Trabzonsporseverler için Trabzon yerel gazeteleri hep ilgi odağı olmuştur zira.
Giderek gelişen ve hemen bir gün sonra büyük kentlerdeki Trabzonluların eline ulaştırılan gazetelerden birinin artık İstanbul’da günlük olarak basılmaya ve bayilerde satılmaya başlanması da ayrı bir nefes olmuştur Trabzonsporlular için. Onların bu mutluluğunun aksine, çocukluğundan beri yerel gazeteleri takip eden bendeniz için ulaşım süresi hala üç gündür. Zira hemen ertesi günü posta kutuma ulaşan yerel gazeteleri benden erken saatlerde apartmana giriş yapan iki Trabzonlu komşumdan biri okumakta ve daha sonra benim kapımdaki sepete bırakmaktadırlar! Allah’tan artık İnternet denen bir şey vardır da, kokusunu hissedemesem bile yazılarını İnternet sitelerinden de okuyabilmek mümkündür Trabzon gazetelerinin…