Devrim Sağıroğlu’nun, Trabzonspor’un, deplasmanlara otobüsle gidilen, uçak yolculuğunun olmadığı ama yönetici gibi yöneticilerin olduğu o güzel yıllarını anlattığı duygusal yazısından iki gün önceydi. “Trabzonspor yönetimi, futbolculara ceza olarak bundan sonraki deplasmanlara otobüsle gidilmesini kararlaştırdı” diye bir haber düştü spor sayfalarına. Okuduk ve güldü mecburen, eski günlere dönmekten anladığımız buymuş demek ki. Neyse, buna da şükür ; daha eskiye dönüp kulübü İdmanocağı, İdmangücü ve Martıspor şeklinde üçe ayırmak da düşünülebilirdi hani !..

***

Olaylı Fenerbahçe maçından sonra ulusal medyanın ciddi temsilcilerinden Radikal’de çıkan “Trabzon’daki taş hangi yaratığın fosili?” başlıklı yazıyla ilgili tekzip kararı açıklandı malumunuz. Yazar İsmail Hakkı aslında yetenekli adam ve fakat kontrolsüz belli ki. Her şey bir yana, insana sormazlar mı “Trabzon için Pontus muhabbeti yapan İstanbul beyefendisi hiç düşünmez mi Bizans’ı?” diye. Kaldı ki, Pontuslu, Bizanslı ya da Rum kelimeleri İsmail Hakkı efendinin kullanım tarzının aksine asla hakaret yansıtmaz. Bu ülke bizim ama bu dünya hepimizin. Bu kafayla mı ulaşacağız yani “Yurtta sulh, cihanda sulh”a ?…

***

Trabzonspor bir buçuk yılda dört yerli hocayı temize havale edip yabancı hoca aramaya başlarken Fenerbahçeliler de Bariç’i göndermeyi düşünüyorlar. Bariç efendiyi bari biz alsak da, adam bir görse, Avni Aker’e misafir takım hocası olarak mı, yoksa Trabzonspor Teknik Direktörü olarak mı çıkmak daha zor diye…

***

Trabzonsporlu olduğunu beyan eden sanatçılardan Rafet El Roman’ın sadakatini Galatasaray maçında kanıtlamasından iki hafta sonra bir başka sempatizanımız Suat Suna Cim Bom tribününde kameraya yakalandı. Bizim yönetim yıldız transferinde takas yöntemini esas aldığına göre biz de Galatasaray’dan Candan Erçetin’i almalıyız o zaman. “Dünyada şampiyonluktan başkası yalan” diyen taraftara da yakışır hani…

***

Kanal 6’nın Kronometre’si, Trabzonspor’a en çok yer veren pazar akşamı programı. Lakin, sunucusu Ender Asman’ın geçen pazarki tutumunu anlamakta büyük güçlük çektik. Asbaşkan Hikmet Onur’un, “Yıldız oyunculardan gitmek istedikleri kulübü bildirmelerini istedik” şeklindeki açıklamasından sonra her önüne gelene “Trabzonspor yıldızlarını satıyor, siz kimi almak istersiniz” diyerek sanal bir yıldız pazarı kurdu Ender Bey, enteresan bir tavırla. Trabzonspor’da, hem de şimdiki başkanımızın ekibinde yöneticilik yapmış bir dostumuza yakıştı mı Allah aşkına ?..

***

Trabzonspor’da başarısızlığın faturasının sadece yıldızlara çıkarılmasına karşı tepkiler gelmeye başladı yavaş yavaş. Önder Karaduman derli toplu bir beyanatla camiaya mesaj verirken, Ali Kemal Denizci de “Yıldızlar satılırsa Trabzonspor sıradanlaşır” dedi. Nasıl, sıradanlaşma ne mi demek ? Sıradanlaşma, Trabzonspor maçlarının Maraton programı yerine Spor Pazarı’nda yayınlanmasıdır. Hani, bir yandan “Havuz sistemi ile Anadolu kulüplerini güçlendirdik” derken öte yandan da bu kulüpleri İstanbul kulüplerinden ayrı bir boyuta mahkum eden Show TV’nin programı var ya, onda işte…

***

Bazı futbolcularımız bugün sorunlu ve kendine güvensiz hale geldiler, bu doğru. Ancak bu kardeşlerimiz Trabzonspor’daki ilk yıllarında böyle değillerdi mutlaka. Elbette suçun bir kısmı kendilerinde ; ama unutmayalım ki bunlar genç adamlar, dış etkilere çok açıklar. Para, şöhret, Televole zihniyeti, transfer teklifleri… Bunlar hep hazmı zor şeyler ve sindirim için güçlü ve bilinçli yöneticiye, kenetlenmiş camiaya ihtiyaç duyuyor futbolcu. Dahası, kendi seyircisi önüne çekinmeden çıkmak istiyor. Protesto, küfür, tehdit ve saldırı yıldırıyor futbol emekçilerini. Onlar insan, onlar “kişi” ve her kişi gibi “kuruma” ihtiyaç duyuyor onlar da. Biz ise kişi getirip kişi göndererek kurumu kurtarma hesabı yapıyoruz. Heyhat ! Yok mu bir “sistem”den bahseden ?..

***

Çok kısa, çok önemli ve bir o kadar kesin… Trabzonspor’a sağlam girenler hasta oluyorlar. Çünkü ortam sağlıksız ve şimdikileri gönderip yenilerini getirsek bile onlar da kısa sürede hastalığa yenik düşecekler. Öyleyse… vebadan mağdur olanları sınır dışı edeceğimize vebaya neden olan fareleri bertaraf etmemiz gerekiyor. Sahiden çözüm arıyorsak tabii…