İçinde, başkanı da dahil, tam üç Trabzonlu bulunan Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, kararını açıkladı: Kulüplerimiz “5+1” yabancı transfer edebilecek.

Karar, Trabzon’da sevinçle ve gururla karşılandı: İşte Trabzonlu’nun gücü! İstediğimizi yaptırırız.

Aynı tarihte Almanya kampına başlayan Trabzonspor profesyonel futbol takımının kadrosunda, şimdilik “3+1” yabancı var. Üçü Makedon, biri Norveçli. Makedonlardan biri kaleci. Gerçekten iyi kaleci; ancak önemli bir bel sakatlığı olduğu söyleniyor. Geçen sezonu çoğunlukla yedekte geçirdiği, belgelerle sabit.

Yeni Makedon’un nasıl bir oyuncu olduğunu, bir tek kendisini transfer eden teknik patron biliyor. Gerede kampında fizik gücü yetersiz bulundu. Balla yağla beslenip sezona hazır hale getirilecek.

Norveçli, belli ki, iyi golcü. Ancak, Gerede’ye gelemediği için hocası onun oyun tarzını kasetlerden anlamaya çalıştı. Sekiz on tane de fotoğrafını göndermiş, Giray hoca onlara da bir göz atıp Lange’yi nasıl oynatacağına karar verdi. Ha bir de, her gün e-mail ile yazışmışlar tabii.

Hoca internet marifetiyle talebesine sordu :

– Şöyle sağdan bir muz orta gelse. Sen penaltı noktası ile altı pas çizgisi arasında bir yerdesin. Sağında ve solunda birer rakip oyuncu var. Ne yaparsın?

• Kafayı kodum mu oturturum hocam. Sen kendini 1-0 önde bil.
• Oldu bu iş, tam aradığımız adam!

***

Trabzonspor, 1.ligde 26 sezon mücadele etmiş, “5+1” şampiyonluğu var. Mehmet Ali Yılmaz başkanlığında, 12 sezonda sadece “1” kez mutlu sona ulaşabilmiş; %8’e takabül ediyor. Geri kalan 14 sezonda ise, tam “5” şampiyonluğu var ki, oranı %36 eder.

Trabzonspor’un toplam 6 şampiyonluğunda, kadrosunda hiç yabancı oyuncu yok; ama rakiplerinin hep var olmuş. Ters açıdan bakalım: Trabzonspor’un yabancı oyuncu içeren hiçbir kadrosu ile lig şampiyonluğu yok; ancak 10 ya da daha fazla yenilgi aldığı birkaç sezonu var.

***

Yabancı oyuncu konusunda en yüz güldürücü macera, Arçil-Şota ile yaşanmış. Onların da, özellikle “kral” Şota’nın, kıymetini bilmemişiz. Hemen her yönetim döneminde yaşanan yabancı krizi, Yılmaz’ın son kurulları ile tavan yapmış. Geçen sezon ise tam bir yabancı komedisi yaşanmış, eldeki fazla yabancılar sağa sola ikram edilmiş. Bugün ise çoğunun talibi yok.

***

İnsanın aklı almıyor. Nasıl oluyor da, Trabzonspor, yabancı sayısının artırılmasından yana olabiliyor? Tablo yeterince açık değil mi yani? Bir yanda Avrupa şampiyonu, dünyanın tanıdığı Galatasaray, öbür yanda iki sezondur Avrupa yüzü göremeyen, UEFA ve FIFA’daki dosyaları dışında uluslararası alanda adı sanı kalmamış bir Trabzonspor.

Gayrisafi milli hasıladan aldığı pay ülke sıralamasında her geçen yıl daha gerilere düşen ve hemen her şeyi futbol olan orta ölçekli bir kentten, dünyanın en renkli yaşamına sahip metropolü İstanbul’un parasal olanakları bizden kat kat fazla kulüplerine açık açık sesleniyoruz: “Gidin, dünya çapındaki yıldızları transfer edin. Sonra gelip bizi evire çevire yenin.”

– Ey Galatasaray! Lütfen Hagi gibi birkaç adam daha bul. Brezilyalı’nın en iyisini, Jardel’i getir. Bize de üçüncü sınıf Brezilyalı Marcio’yu uygun bir fiyata sat. Senden yıllardır bir beraberlik bile alamadık ama olsun, gel yine bizi yen. Avni Aker’de bile bizi mahkum oynat. Utandır, taraftarımızı kahret. Çünkü biz bunu hakediyoruz.”

• Ey Fenerbahçe, Ey Beşiktaş! Siz de ezeli rakibinizden geri kalmayın. Kadronuzu kaliteli yabancılarla doldurun, sonra da gelip bizim kalemizi golle doldurun. Bizim için şereftir!

***

Çok uzağa gitmeye gerek yok. Bu yılın 29 Nisan’ı. Kümede kalması mucizelere ve Trabzonspor’a bağlı olan İstanbulspor’la oynuyoruz. İlk on birde sadece bir yabancımız, Nikolovski var. Sakat olan Vugrinec de, son 10 dakika oyuna girmiş. İstanbulspor ise 4 yabancı oynatmış. Sonuç tam bir hezimet: “5-1”. Trabzonspor teknik direktörü maç sonrasında “memur zihniyetli” oyunculardan yakınmış, Trabzonspor yönetim kurulu da çözümü hemen bulmuş: “5+1”

***

Şimdi Trabzonspor’u yönetenlere bir kez daha sormamız lâzım.

• Kaliteli yabancı alabiliyor muyuz ?
• Hayır.
• Bırakın yabancıyı, yerli yıldızları Trabzon’a getirebiliyor muyuz?
• Hayır.
• Bugüne kadar üç yabancıyı bir arada oynatma şansımız çok mu oldu?
• Hayır.
• “5+1” çıktıktan sonra tüm bu gerçeklerde bir değişiklik bekliyor muyuz?
• Hayır.
• O halde neden “5+1” gibi Trabzonspor’un aleyhine işleyecek uygulamalara yıllardır destek veriyoruz ? Neden basit bir hesabı bile yapamıyoruz ? Sahi neden ?

***

Trabzonspor yönetimini bir tarafa bırakalım. Biz, federasyonun Trabzonlu üyelerinden beklerdik ki, yabancı kontenjanının arttırılmasına karşı çıksınlar. Diğer üyeler “5+1=6”dan mı yana oldular, bizimkiler üçlü muhalefet yapsınlar, ağırlıklarını koyup: “6-3=3” deyip yabancı oyuncu sayısını kısıtlasınlar. Ama nerdeee! Ne Türk futbolunu, ne de Trabzonspor’u düşünen kalmış artık. Her şey, ama her şey yaygın medyanın ve İstanbul futbol emperyalizminin isteği ve baskısı doğrultusunda gelişiyor. Kulüpler Birliği de, Trabzonspor da buna bal gibi alet oluyor. Ötesi boş laf, gerisi kandırmaca…17 Temmuz 2000