Benim Bütün Dualarım GM’yle
Sevgili Ali Savaş beni köşesinde bir güzel benzetince gerçeği itiraf etmek zorunda kaldım. Evet, asıl suçlu benim. “ GM ” deyimini tamamen kötü bir niyetle icat ettim. Elbette faydalı bir eserdi , zamandan ve mekandan tasarruf imkanı sağlıyordu ; ama kazın ayağı başka türlüydü. “ GM ” kısaltması , aslında “Teknik Direktör” olarak göreve getirilen bir kişiye şartlar gereği “Genel Menacer” denmesine ; görevlendirilen kişinin ise , ısrarla , teknik direktörünü seçtikten sonra eşofmanlarını çıkaracağı şeklinde inandırıcı olmayan demeçler vermesine ve en sonunda teknik direktör üniformasını çıkarmamasına karşı düşük dozlu , pasif bir tepkiydi. Niyetin iyiliğine bakmaksızın senaryonun kötülüğüne verilmiş bir nottu. Lakin yanlış anlaşılmasın… ben her zaman filmin mutlu bitmesi , GM’nin başarılı olması için dua ettim , edeceğim. Zira O’nun başarısı hepimizin başarısı olacaktır.
***
Hani Asbaşkan Hikmet Onur her sorulduğunda alınacak yabancının isminin saklı olduğunu söylüyordu ya. Meğerse Sayın Onur , o esrarengiz oyuncunun isminin yazılı olduğu kağıdı sakladığı yeri sonradan unutmuş. Tüm yöneticiler , ara tara , kağıdı bir türlü bulamıyorlarmış. Ah bir bulsular , hemen alacaklarmış !..
***
Aslında yabancı oyuncu alınmaması bir yerde iyi de olur. Böylece yönetim ile taraftar arasında bir denge kurulur. Şampiyonluk isteyen ama maça gelmeyen taraftara , yabancı golcü vaat eden ama bir türlü almayan yönetim. Tencere , dip , kara , kapak ; mümkün mü azizim vermeden almak ?..
***
Avni Aker’deki inşaat nihayete eriyormuş , hepimize hayırlı olsun. Ek tribünle stadın kapasitesi 31 bine çıkıyormuş. Bu rakam , ayakta durulması halinde 35 bin olacakmış. Dalga mı geçiyorsunuz muhteremler ? Bu takımın taş çatlasa 15 bin seyircisi oluyor zaten. Ne ayakta durması , yan gelip yatsak yine de dolduramayız biz bu tribünleri…
***
ATV’den müthiş bir haber : “ M.Ali Yılmaz’dan Trabzonspor’a tam destek. Yılmaz , Trabzonspor’un ikinci yarıdaki tüm maçlarına gidecek ”. Yahu birader , Sayın Yılmaz zaten söz konusu kulübün resmi başkanı değil mi ? Bir başkanın kulübüne destek vermesinden , maçlarına gitmesinden daha doğal bir şey olabilir mi ? Eee , bunun neresi haber o zaman ?..
***
Bugüne kadar , Merkez Bankası dışındaki tüm devlet bankalarından reklam alan Fenerbahçe’nin , devletin televizyonu TRT’den sağladığı avantayı , Badalona ile oynadıkları Avrupa Kulüpler Kupası basketbol maçında gördük. Sarı forma üzerindeki lacivert “ TRT ” reklamı tam bir anlamsızlık abidesiydi. Sanki bugüne kadar TRT’yi izlemeye yanaşmayan vatandaşlarımız o reklamı görünce “ Aaa ! TRT diye bir kanal varmış, açıp izleyelim bari ” diyecekler , TRT de böylece reytingini ve reklam gelirini artıracak. TRT Genel Müdürlüğü’ne Nasrettin Hoca’yı mı atadılar yoksa ?..
***
“Temel Fıkraları” muhabbetine bir katkı da benden… “ Woody Allen Espri Kitabı ”ndan bir cümle : “ Yahudilerle ilgili bir espri yapılacaksa bunu ancak bir Yahudi yapabilir ”. Elhak doğru… Karadenizlilerle ilgili en güzel esprileri de yine Karadenizliler yapar. En güzel Karadeniz fıkralarını biz bulup anlatırız. Diğerlerinin çoğu uyduruktur , tadları yavandır ve ayıklanmaları gerekir. Hıncal Uluç’un köşesindeki Karadeniz fıkraları gibi. Sağdan soldan devşirilen fıkralarla Karadeniz mizahının yozlaştırılmasına hep birlikte karşı koyalım lütfen…