Sezon biter bitmez ayrılan yıldızlarla sarsılan Trabzonspor camiası, sonrasındaki seri transferlerle epeyce toparlanmıştı. Ancak Şenol Güneş’in hafta başındaki basın toplantısı işlerin o kadar da yolunda olmadığını yeniden düşündürtmeye başladı taraftara.

Selçuk ve Egemen’in gidişinin, Güneş’i hem bir hoca olarak üzdüğü hem de kadro açısından zorda bıraktığı kesin. Bedelsiz gitmelerinden değil, artık olmamalarından mustarip şüphesiz. Yerine gelenler (ve gelmeyenler) soru işareti şimdilik. İlk bakışta iyi elektrik verdiklerini söyleyebiliyor, o kadar.

Daha önce de dediğimiz gibi, Selçuk ve Egemen son 3 sezonun 2’sinde kaçan şampiyonluklarla yıpranmışlardı. Önümüzdeki sezon aynı konsantrasyonu, performansı sergileyemeyebilirdiler. Değişiklik bir rejenerasyondur. İstem dışı olsa da aslında bir tamirdir. Eksisi kadar artısı olması için çalışmalı artık herkes.

Yine tekrarlayalım, kış transferinde 3 takviye gerekiyordu: Golcü, sol bek ve Ceyhun’dan daha iyi bir ön libero. Şimdi maç kadrosundan Egemen, Selçuk, Ceyhun, Jaja, Yattara, Umut gitti. Cale de yolcu. Yani eksik o zaman 3’tü, şimdi 10’a çıktı. Bir transfer de daha başlamadan sakatlandı. Sayıya takılmadan net söyleyelim: Hâlâ iyi bir stopere, bir ön liberoya daha ve klasik bir santrfora ihtiyaç var. Özellikle iç saha maçlarında işi çözecek cüsseli bir pivot santrfor şart.

Şenol hocanın transferde kendi isteği dışında isimler alınması şeklindeki serzenişi de ilginç. En çok yorum yapılan nokta da bu. İyi kötü 20 senedir gelip gider, hâlâ transferde istediğini yaptıramıyorsa kabahat biraz da kendinde, diyenler pek de haksız görünmüyor. Bırakın istediğini yaptırmayı, istediğini tam olarak söylemeyen bir yaklaşımı vardı daha önceki dönemlerinde ve başta kurum olmak üzere, herkes, her şey zarar görüyordu o tarzdan.

Şimdi sanki daha net söylüyor Güneş meramını. Sol kanat ve santrfor diyor sanki. Alınanlar içinde aslında istemediklerini ise elbette dile getirmiyor. Zira bunun işini yapmasına katkısı değil, olumsuz etkisi olacağını biliyor. Jaja, derken bile, isteği dışında getirilse de verim alabildiğini anlatıyor.

Sonuçta, Şenol hocanın basın toplantısının bir tedirginlik yaratması doğal. Ancak durum vahim falan değil. Güneş bu kez yine elinden geleni yapacaktır. Başkanla, yönetimle ters düştüğü noktalarda da çözümü birlikte arayacaklardır. Yapılacak işler gibi transfer bekleyen yerler de ortada. Reaktif değil, proaktif olmak, sonradan tepki vermek değil, baştan işi çözmektir başarının sırrı.

Yapın bunu…

28 Haziran 2011