Stoper Şart
Fener maçı geldi geçti, şampiyon olan oldu, olamayan da daha kısa sürse de olan kadar sevindi. Yer gök Yeşil-Beyaz olurken, Trabzonspor için saçma sapan sözler söyleyen, en üst mertebeden aşağıya kadar her münasebetsiz fena morardı, cahil utançlarıyla baş başa kaldı. Ve hem tatil hem de transfer dönemi geldi çattı.
Golcü ihtiyacı falan kesin de… Önümüzdeki sezon için hangi hedefler konarsa konsun, Trabzonspor’a gereken başka bir şey daha var: İyi bir stoper.
Hem de çok özel, çok spesifik bir stoper. Topa falan girmeyecek, kimseyi marke etmeyecek, başka hiçbir işle ilgilenmeyecek, sadece ve sadece Başkan’ı, onun da yalnızca dilini tutacak!
“1. Tekil Başkan” şeklinde nitelendirdiğimiz Sayın Şener, 34.hafta maçı için, “Fener Trabzon’a kupayı verdi, ligi alacak” gibi komik iddialara dayanamayarak “Kupayı oynayıp aldım” (aslında kendisi aldıktan sonra yat gezisinde oynamıştı) diye isyan edince rahatlayacak sanmıştık, yanılmışız. Ardından “Çıkıp oynayacağız, mağlup olup döneceğiz” sözü ile müthiş bir final yaptı.
İşin ilginci, futbol kamuoyu artık Şener’in bu tür söylemleri karşısında şaşırmıyor bile. Doğal karşılıyor, ancak Trabzonspor kurumu aleyhine kullanmayı da ihmal etmiyor. Allah’tan Şener’in dilinin aksine kişilik olarak çok onurlu bir duruşu var. Bugüne kadar hep böyle olmuştu, bundan sonra da öyle gidecektir.
Sayın Şener’e hatırlatmak isterim ki, Trabzonspor tarihinde kendi dönemleri dışında kazanılan 6 Türkiye Kupası dışında tam 6 adet de kapı gibi Lig Şampiyonluğu var. Lâkin Şener’in iki sezondur sarf ettiği tuhaf sözler gibi başka 6 cümle yok. Bizim Sayın Başkan için naçizane temennimiz, camianın topyekûn çabalarıyla elde edilen başarıları, tribündeki, sokaktaki taraftarlar kadar olgun, sakin ve tepki çekmeyecek şekilde karşılayabilmesidir. Dualarımız Sayın Başkan’la…