Bu Bir Başyapıt
Trabzonspor 27 sezondur şampiyon olamadı ama aradan geçen bunca zamanda da hiçbir takım bir kez olsun Trabzonspor’un Sivas karşısındaki futbol estetiğine yakın oyun sergileyemedi. Güneş’i talebeleri, sürekli ayağa oynama gayreti ve %90’ı aşan isabet oranıyla 450’ye yakın pas yapmakla kalmayıp röveşata hariç bir her türlü şıklığı da sergilediler.
Aslında bu tablo Trabzonsporlulara çok yabancı değil. Güneş’in 1994-1996 arasındaki Trabzonspor’u da buna benzer performans sergilemişti. O zamanki kadroda Hami, Şota, Arçil, B.Orhan ve K.Orhan gibi isimlerin arasından yine 4’lü bir hücum hattı oluşturan Güneş, peş peşe 2 sezon ligin en çok gol atan takımını yaratırken 159 golle 158 puan toplamıştı. Dahası, cesur kadro-çoklu forvet tercihine rağmen ligin en az gol yiyen 2.takımı da olmuştu.
Güneş, Antalya maçındaki 4 hücumcu tercihini pazartesi akşamı tekrarladı. Ancak bu kez oradaki 50 derecelik nemli sıcak yoktu; Liverpool-Fener-Liverpool yorgunluğu da. Çok kontrollü ve güzel bir oyun çıktı ortaya, kısa iki bölüm hariç. Hemen her oyuncu iyi oynadı ilk kez. Yattara’ya herkes hakkını verdi zaten, Selçuk-Colman ikilisinden söz edelim biz.
Hep vurgulamaya çalışıyorum; orta sahadaki bu ikili iyi oynarsa Trabzonspor’un kaybetme ihtimali çok düşer. Sivas karşısında Selçuk da, Colman da mükemmeldi. Güneş’in Colman’ın “iyileştirme” hastalığını bir şekilde iyileştirdiğini hissettik açıkça! Üçünü de tebrik ederiz.
Trabzon’un en çok aksadığı bölüm, Ceyhun Eriş’in topa basıp arkadaşlarına “Nerdesiniz” diye isyan ettiği kesittir aslında. Zaten aynı haykırış eşzamanlı olarak Onur’dan gelmiştir kendi takımına. Peki neden?
Maç 3-0 olunca, Ergun Ata ve Kamil Günaydın ile tele-konferans yaparak, maçın, Güneş’in forvetten birini çıkarıp dirençli bir orta saha oyuncusu eklemesi halinde 6-0, aksi taktirde 3-2 biteceğini konuştuk. Zira, galibiyete ihtiyaç bulunan durumda oyunu iki yönlü oynama fedakarlığını gösteren 4 forvet, skor rahatlayınca geri falan gelmez. Bu eşyanın tabiatıdır. Trabzon’da da öyle oldu.
Güneş, o hamlede geciktikçe talebeleri zorlandı. Koca yarı sahayı sadece 5 kişiyle parsellemek zorunda kaldılar. Bu arada gol de yendi. Müteakiben, önce gerekli hamle geldi, sonra da 6’lık skor.
Bu fark, Trabzon’a olağanüstü moral oldu. Zira, bu hesaplarda aritmetik işlemez. Bir maçı 3 golle kazanmaktan 10 kez daha önemlidir 6 golle kazanmak. Bakalım Bordo-Mavililer, Yattara ve Colman-Selçuk bu güzel oyunu toplam kaç maçta sergileyebilecekler bu sezon, ki asıl soru budur. Ve bakalım, Güneş, Kayseri ve Beşiktaş maçlarında nasıl kadro tercihleri yapacak.
(15 Eylül 2010)